Paylaşın

ÇEVRE

Yaşam toprakta filizlenir

TEMA Vakfı, bu yıl Erozyonla Mücadele Haftası'nda “toprak bozulumu” konusuna vurgu yapıyor ve tüm Türkiye'de “Yaşam toprakta filizlenir” sloganıyla yürüyüş ve etkinlikler düzenliyor.

13-19 Kasım tarihlerini kapsayan Erozyonla Mücadele Haftası’nda TEMA Vakfı, son yıllarda dünya gündeminde önemli bir yer bulan “toprak bozulumu"na dikkat çekiyor ve tüm Türkiye'de “Yaşam toprakta filizlenir” sloganıyla yürüyüş ve etkinlikler düzenliyor.
Yaşam toprakta filizlenir

TEMA Vakfı, bu yıl Erozyonla Mücadele Haftası'nda toprak bozulumu konusuna vurgu yapıyor. Toprak bozulumunun toprak kaybı ve toprağın üretkenliğindeki azalmayı ifade ettiğini söyleyen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Toprak gıda, ilaç, temiz su temini, üretim, su ve besin döngüsü ile iklim ve su rejimini düzenleme, karadaki tüm canlıların yaşamlarına ortam sağlama gibi çok sayıda hizmet üretiyor. Toprak bozulumu, tüm canlılar için yaşamsal önemi olan toprağın sunduğu hizmetlerin azalmasıdır. Tüm karasal yaşam doğrudan toprağa bağlıdır ve yaşam toprakta filizlenir. Toprak bozulumu insanlığın ve seslerini duyamadığımız tüm canlıların yaşam hakkı ve yaşam kalitesini etkiler. Bu nedenle ülke genelinde toprak yürüyüşleri, tanıtım ve bilgilendirme için stant çalışmaları ve eğitim etkinlikleri yaparak toprak bozulumuna dikkat çekeceğiz” dedi.
Yaşam toprakta filizlenir

Toprak karnemiz zayıflarla dolu

Toprağın yaşamsal önemine rağmen yeterince korunmadığına, Türkiye’de ve dünyada toprak bozulumu görüldüğüne değinen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, “Dünyada ekilebilir arazilerin %33’ünün toprak bozulumuna uğradığı biliniyor. Türkiye’de erozyon hala en büyük toprak bozulumu nedenlerinin başında geliyor. Topraklarımızın %86’sında erozyon görülüyor. Erozyonla toprağın en verimli olan ve ona hayat veren üst kısmını kaybediyoruz. Büyüyen kentler ve tarım topraklarının tarım dışı alanlara tahsisi nedeniyle verimli tarım alanları beton ve asfalt ile örtülüyor. Oysa toprak yaşamın kaynağıdır. Sadece insanlar için değil, karada yaşayan tüm canlıların varlığı toprağa bağlıdır. Toprak insanlık için barış, huzur ve zenginliktir. Bugün dünyada fakirlik, savaş ve huzursuzluk olan bölgelere dikkatlice baktığınızda toprağın verimsizleştiği ve çöle dönüştüğü bölgeler olduğunu görürsünüz. Buna rağmen bugün toprak varlığının ekonomik, sosyal ve ekolojik öneminin yeterince anlaşılmadığını görüyoruz. Çünkü dünyada toprakların 1/3’ü insan eliyle bozuluma uğramış durumda. Koruma tedbirleri alınmadan yapılan toprak işlemesi erozyonu arttırırken bilinçsizce yapılan gübreleme de toprağın kimyasını bozuyor. Pestisit olarak isimlendirilen tarım kimyasalları toprak canlılarını yok ediyor. Toprak ekosistemini bozan tüm bu uygulamalarla toprak verimsizleştiriliyor. Ayrıca kentleşme arttıkça toprak ile bağı azalıyor. Toprak bozulumu kentte veya kırda herkesin sorunudur. Bu nedenle Erozyonla Mücadele Haftası’nda tüm bunlara dokunmayı, toprağın yaşamımız ve diğer canlılar için önemine dikkat çekmeyi, toprak hakkında farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz” dedi.

Sürdürülebilir tarım ve toprak yönetimi vazgeçilmez

Toprakların korunması için önlemler alınması gerektiğini ve kötü gidişi tersine çevirmenin mümkün olduğunu söylerek sözlerine devam eden Deniz Ataç, “Erozyon ve toprak bozulumunu önleyebilmek için sürdürülebilir arazi yönetimi yapılması büyük önem taşıyor. Arazi işleyenlerin ve karar vericilerin erozyonu önleyen ve toprağı koruyucu tedbirler alması önem arz ediyor. İşlemesiz tarım yapılması ya da toprak işleme sayısının azaltılması, eğimli arazilerde seki teraslar tesis edilmesi, eğim yönünde sürüm yapılmaması gibi çok temel tedbirler uygulanarak erozyon büyük ölçüde kontrol altına alınabilir. Bireyler de bu kapsamda yürütülen teraslama, ağaçlandırma ve bitkilendirme çalışmalarına, meraların ve ormanların korunmasına destek verebilir, toprak kaybına karşı farkındalık çalışmalarına katkı sağlayabilirler. Kamunun yapması gereken önemli çalışmalar da var. Örneğin; tarım arazilerinde teras tesisi destekleri verilmesi, kontür şeritvari, tarla şeritvari ekim sistemleri ile yeşil gübreleme, ürün rotasyonu gibi uygulamaları teşvik edecek mekanizmalar oluşturulması önemlidir” şeklinde konuştu.

Kaynak: tema.org.tr 


Yorumunuzu bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum bırakabilir.

Paylaşın


avatar
Alican Engin

Editor - yesilodak.com