Paylaşın

ÇEVRE

Yanan orman alanını korumak fidan dikmekten önemli

İzmir’deki yangınla ilgili konuşan Prof. Dr. Tolunay, “Farklı bölgelerden getirilen fidanlar oraya uyum sağlayamayabilir. Kızılçamlardan düşen tohumlar ormanı yeniden oluşturacaktır. Alanı korumak yeterli” dedi.

“Farklı bölgelerden getirilen fidanlar oraya uyum sağlayamayabilir. Kızılçamlardan düşen tohumlar ormanı yeniden oluşturacaktır. Alanı korumak yeterli” dedi.

Fidan dikme kampanyaları orman biliminden uzak

2019 yazında İzmir’de 500 hektarı yok eden büyük orman yangını günler sonra kontrol altına alınmıştı ve yangının ardından küle dönen bölgede birçok “fidan dikme kampanyası” başlatılmıştı.

BirGün Gazetesinden Demet Sargın’ın haberine göre, konuyla ilgili bir bildiri yayınlayan Orman Fakültesi’nde görevli Prof. Dr. Ünal Akkemik, Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Prof. Dr. Erdoğan Atmış, Doç. Dr. Cihan Erdönmez, Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, “Fidanını al ormana koş” kampanyalarının orman biliminden uzak olduğunu ifade etti.

Konuyla ilgili detaylı bilgi veren İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof Dr. Doğanay Tolunay, İzmir’de yapılması gerekenleri BirGün’e anlattı.
Yanan orman alanını korumak fidan dikmekten önemli

Yanan ormanlık bölgede öncelikli olarak yanan büyük ağaçların gövdelerinin kesilerek çıkarılması gerektiğini söyleyen Tolunay, bölgenin ağaç türünün de kızılçam olduğunu ifade etti.

Kızılçamların yangın sırasında döktükleri tohumların zamanla fidan haline geleceğini anlatan Tolunay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgede çoğunluk olarak kızılçamlar var. Fıstık çamları da var ama az. Dere içlerinde de kışın yaprağını döken türler az da olsa var. Acele etmeden, bilimsel yaklaşımlarla yanan alanı kontrol altına alarak yeniden orman halini almasını sağlamak mümkün. Yaşlı ağaçların ve üzerinde kozalak olduğunu biliyoruz. Hiçbir şey yapılmazsa o yaşlı ağaçların ısının etkisiyle açılan kozalaklarından çıkan tohumlar, külün içine düşecek. Çimlenecek. Bir sonraki baharda metrekarede onlarca hatta yüzlerce fidan olacak.”

Kızılçamın orman yangınlarına en fazla uyum sağlamış tür olduğunu söyleyen Tolunay, bu türlerin doğada gençleşmesinin büyük çoğunluğunun yangınlarla olduğunu da kaydetti.

Genç kızılçamlarda tohumun yaşlı kızılçamlara göre az olacağını da sözlerine ekleyen Tolunay, şöyle devam etti “Diyelim ki genç ormanlar vardı üzerinde yeterince kozalak yoktu. Kozalak olmadığı için tohum da olmayabilir. Bu gibi alanlarda çevreden toplanan kozalaklı dalları ve tohumları yere sermek düşünülmeli. Ancak yetecek tohum bile yoksa son çare fidan dikimi düşünülmeli. Burada da önemli olan şeyler var. İstediğiniz her fidanı dikemezsiniz. Tutmaz. Tür değişikliği yapılmamalı örneğin. Burada yörenin ekolojik koşulları kızılçam için uygun.”

Ormanı kendi halinde yeşermeye bırakmak için önemli olan hususun, yanan alanı koruma altına almak olduğuna değinen Tolunay, “Bu da kenar şeridine yangına daha dayanıklı olan servi gibi türleri dikerek olabilir. Bu şekilde içeride bir koruma alanı oluşur” dedi.

Kaynak: birgun.net


Yorumunuzu bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum bırakabilir.

Paylaşın


avatar
Zehra Karahasan

Editor - yesilodak.com