Paylaşın

RÖPORTAJ YEŞİL TATİL MİMARLIK

RÖPORTAJ: Türkiye’nin ilk LEED Gold sertifikalı yeşil oteli

İstanbul Haliç’te bulunan Leed Gold sertifikalı otel Hilton Garden Inn Istanbul Golden Horn yönetimi ile “yeşil” olma sürecini, kullanılan yeşil bina teknolojilerini ve sonrasında işletme açısından faydalarını konuştuk.

İstanbul Haliç’te bulunan Hilton Garden Inn Istanbul Golden Horn, Türkiye’nin ilk Leed Gold yeşil bina sertifikası alan otelidir.

Amplio Emlak Yatırım’ın Türkiye’deki ilk yatırımı olan 210 odalı modern otel TeCe Mimarlık tarafından tasarlandı.

Otel yönetimi ile “yeşil” olma sürecini, kullanılan yeşil bina teknolojilerini ve sonrasında işletme açısından faydalarını konuştuk.

Röportajı mimar Zehra Karahasan yaptı.
RÖPORTAJ: Türkiye’nin ilk LEED Gold sertifikalı yeşil oteli

Yeşil Odak: Otelin yatırımcısı Amplio Yönetim Kurulu Başkanı Alaeddin Babaoğlu ile görüşüyoruz. Alaeddin Bey yeşil otel fikri nereden çıktı?

Alaeddin Babaoğlu: Yeşil otel fikri zaten her zaman gündemimizde olan bir şey. Çünkü yaptığımız bütün yatırımlarda, bu benim şahsi geçmişimde de, acaba çevreye etkileri nedir diye araştırılması zaten yatırımı sağlayan gruplar ve finansman sağlayan bankalar tarafından da hep istenen durumlardı. Bu sadece kendi fikrimiz olmasından çok, bu zaten bir gereksinimdi her zaman.


Yeşil Odak: Yaptığınız ilk yeşil bina mı bu?

Alaeddin Babaoğlu: Türkiye’de yaptığımız ilk yeşil bina aynı zamanda buradaki ilk yatırımımız. Bundan önce de dünyanın çeşitli yerlerinde yaptık, zaten Dünya Bankası’nın dahil olduğu projelerde bu bir mecburiyet. Environmental Impact Assessment dedikleri Çevresel Etki Değerlendirme yapmadan krediler çıkmıyor. Ve yaptırımcı tarafı da artık bunların olmadığı yere kendisi de yatırım fonu olarak girmekten imtina ediyor.

 

Yeşil Odak: Yani bu avantajlı oluyor yatırımcı için

Alaeddin Babaoğlu: Tabi ki. Ama Türkiye’ye geldiğimizde böyle bir mecburiyet yoktu fakat bu alışkanlığımızla karbon ayak izimiz nedir vs bunları düşünerek, bu yatırımda da olabilecek en yüksek düzeyde çevreciliği gözetmek istedik.

 

Yeşil Odak: Hangi seneydi?

Alaeddin Babaoğlu: 2007 Türkiye'ye girişimiz. Bu tip otellerden 20-30 tane yapmak üzere başladık. Hilton bizim stratejik ortağımızdır. Onlarla seri bir anlaşma yaptık iş otelleri üzerine. İstanbul'da 2008'de ilk aldığımız arsalardan biri burası ve ilk günden de LEED sertifikası ile birlikte inşaattan başlayan bir süreç.

 

Yeşil Odak: İlk günden mi düşündünüz yeşil bina olacak diye. Bazen proje bitiyor ondan sonra yeşil bina yapılmaya karar veriliyor.

Alaeddin Babaoğlu: İlk günden çünkü yatırımlarımız gereği uluslararası platformlarda bunu hep yaptığımız için, benim geçmişim Türkiye'ye gelmeden önce hep uluslararası yatırımlardı. Uluslararası yatırımcılar özellikle batı kökenli Londra, Paris merkezli yatırımcıların ilk sordukları soru bize bir problem gelir mi, onlar öyle yaklaşıyor. Bir de geri dönüşü var mı? Bizim yaptığımız çevrecilik olayları sadece bir gönül işi değil ama bu bizim ilk günden planladığımız ve istediğimiz bir şey, Türkiye'de bir mecburiyetimiz olmadığı halde biz bunu kendi duruşumuzdan dolayı yapıyoruz.

 

Yeşil Odak: Türkiye'de sizin geldiğiniz zamanda yeşil binalar bilinmiyordu bile, yeni başlamıştı Türkiye'de.

Alaeddin Babaoğlu: Ama büyük etki yaptı, birçok yatırımcı da sonradan bize geldi ve her şeyimizi açtık seve seve.

 

Yeşil Odak: Şu anda en çok LEED sertifikası alan ülkeler arasında ikinciyiz galiba.

Alaeddin Babaoğlu: Çok güzel çok sevindirici

 

YEŞİL BİNA YAPMANIN MALİYETİ DİĞER BİNALARA GÖRE NE KADAR YÜKSEK?

 

Yeşil Odak: Peki herkesin korktuğu şey geleneksel binalara göre maliyeti biraz daha yüksek oluyor.

Alaeddin Babaoğlu: Yükseltiyor.

 

Yeşil Odak: Ne kadar acaba ortalama yüzde kaç maliyet yükseliyor. LEED'in sitesinde yüzde 2 gibi gözüküyor. Gerçekçi mi?

Alaeddin Babaoğlu: Gerçekçi olabilir ama yatırımın volümüne bağlı. Bizim yatırım volümümüzde yaklaşık 50 milyon dolarlık yatırımda yüzde 5'i geçti hatta 6-7'lere geldi. Ama o bizim tercihlerimizden dolayı, LEED almakla ilgili değil. Bizim yaptığımız ekstralardan dolayı. Mesela şu anda en son teknolojinin kullanılması bunu getiriyor ama daha ucuza da mal edilebilir. Fakat o zaman da o istediğiniz uzun soluklu verimleri elde edemiyorsunuz. Biz mesela şu anda normal bir otel 100 lira ödüyorsa enerji doğal gaz masrafı olarak biz 45 lira ödüyoruz. Bu güzelliği var. Tabi bu ileriye dönük bir yatırım oluyor, baştan cebinizden o paranın çıkması lazım ve finansmanın pahalı olduğu ülkelerde yatırımcı onu pek tercih etmeyebiliyor. Diyor ki 5 sene sonra ne olacağı belli değil.

 

YATIRIMIN GERİ DÖNÜŞÜ KAÇ YIL?

 

Yeşil Odak: Yeşil bina için yaptığınız ekstra maliyetlerin geri dönüşü ne kadar sürüyor?

Alaeddin Babaoğlu: Türkiye'de 3 senede, özellikle enerji için yaptıklarımız 3 ile maksimum 5 senede geri dönüyor. Çünkü Türkiye'de enerji dünyanın en pahalısı olduğu için. Tabi bu da normal bir durum değil. Ams 3-5 senede geri dönüyor bence yatırımcı açısından çok makul. Ondan sonrasını neredeyse yüzde 60 tasarruf ediyorsunuz.

 

Yeşil Odak: Çatıya çıktık güneş panellerini gördük. Isıtma ve sıcak su için kullanılıyor. Elektrik üretimi için düşünüyor musunuz? Artık kolaylaştı biliyorsunuz.

Alaeddin Babaoğlu: Elektrik üretimi için fotovoltaik camların giydirilmesi, öyle bir projemiz var. Fakat Türkiye'de mevzuatın oturması lazım. Çünkü fazla ürettiğinizde ne oluyor, enerji üretimi için bir yığın şirket var. Yani o politikaların biraz daha açıklığa kavuşup ne olduğu belli olunca, tabi ki yapmak istiyoruz. Ama en büyük camlardan elektrik üretimi gelecek.

 

Yeşil Odak: Panellerden sonraki adım bu herhalde. Teknolojileri konuştuk. Peki burayı yaparken malzeme bulabildiniz mi?

Alaeddin Babaoğlu: Ne yazık ki birçok şey yurtdışından geldi. Biz Türkiye'de erişebildiğimiz bütün malzemeyi buradan aldık.

 

Yeşil Odak: 10 yıl öncesinden bahsediyoruz. Şimdi vardır ama şimdi bile çok olduğunu annetmiyorum ama o zaman daha zordu.

Alaeddin Babaoğlu: Biz olabildiğince yerli üretim tercih ettik ama çevreci anlayışda böyle zaten, en yakınımdaki suyu alayım, en yakınımdaki domatesi alayım... Ama o zamanlar birçok şey özellikle teknik konular, malzemeler yurtdışından geldi. Batı kökenli, Almanyadan geldi.
Röportaj videomuzu aşağıda izleyebilrsiniz

YEŞİL BİNA OLMASI OTELİN TERCİH EDİLMESİNDE BİR ETKEN Mİ?

Yeşil Odak: Bu otelin yeşil olmasının getirdiği faydalar, en belirgin şey nedir?

Alaeddin Babaoğlu: Bizim bir defa sabahları kalktığımızda huzurumuzun ve vicdanımızın rahat olması. En büyük getirdiği o. Diğer getirilerine bakarsanız o imaj konusu vs tüketicinin seçimlerinde rol oynamıyor, Türkiye'de oynamıyor.

 

Yeşil Odak: Tercih edilirken özellikle yeşil bina diye tercih edilmiyor yani

Alaeddin Babaoğlu: Biz oraya geleceğiz inşallah ama Almanya'daki tur operetörlerini örnek veriyorum. Katologlarında hangi binanın ne kadar yeşil olduğuna dair bir sınıflama var ve tüketici sahiden onu gözetiyor seçiminde. Mesela Mayorka Adası’nda gideceği oteli seçerken fiyata bakıyor fakat onların arasında bir tercihte de hangisi daha yeşildir diye ona bakıyor. Şimdi oraya gelmemiz lazım ama bu konu daha işlenecek, biraz daha yol katedeceğiz o konuda.

 

Yeşil Odak: Yeşil bina sertifikasını aldınız. Burada kalıyor mu, her sene yenilemeniz gerekiyor mu, ne yapıyorsunuz bununla ilgili?

Alaeddin Babaoğlu: Bu aldığımız sertifika LEED sertifikası bir puanlama sistemi. Sanki üniversiteye giren bir öğrenciyi düşünün, inşaattan otelin açılıp operasyonel olana kadarki yaptığınız işlemlerden aldığınız puanlar. Onu başardığınız zaman ve teknik anlamda da o kapsamdaki şeyleri yaptığınız zaman bitmiş oluyor.

 

Yeşil Odak: Gold sertifikasını aldınız, bu ömür boyu mu, otelin ömrü boyunca mı?

Alaeddin Babaoğlu: O puanı, sertifikayı bir kere aldınız o ömür boyu.

 

Yeşil Odak: Onu korumak için yapacağınız bir şey

Alaeddin Babaoğlu: Onu korumada şöyle. Mesela onu almanızın nedeni, yeşil alanları kaldırıp oda yaptığınızı düşünün.

 

Yeşil Odak: Denetleniyor mu?

Alaeddin Babaoğlu: Öyle bir denetleme mekanizması yok fakat bir liste bildirdiği zaman, onların kendi içlerindeki, mesela LEED sertifikasının ajansları var burada. Gelipte burada yeşil alan yerine eğer başka bir şey yapılmışsa bildirebilir.

 

Yeşil Odak: Kontrol ediyorlar mı gelip peki?

Alaeddin Babaoğlu: Bu şekilde hayır bu tip bir denetleme yok. LEED sertifikası ilk yapıldığında alınıyor ondan sonra işte siz oturup solar panel yerine artık başka bir şey yaparsanız o size kalmış bir şey. Ama o tip bir yatırım yaptıktan sonra da onu başka türlü kullanmak fazla mantıklı olmuyor yani.

 

Yeşil Odak: Yeşil bina yaptırmak isteyenlere öneriniz var mı?

Alaeddin Babaoğlu: İki neden söyleyeyim. Bir tanesi huzur ve vicdan rahat çünkü hepimiz aynı havayı soluyoruz. Başka hava yok. Emisyonları indirmiş oluyoruz. Bizi gerçekten her türlü rahatlatıyor. İkincisi cebimize de rahatlık getiriyor. Çünkü Türkiye gibi bu kadar enerjinin pahalı olduğu bir ülkede bunun size geri dönüşü yatırım olarak çok değerli.

Yeşil Odak: Geri dönüşü çok kısa, 3-5 yıl hiç bir şey değil.

Alaeddin Babaoğlu: Hiç. Mutlaka yapsınlar. Orada da yine bizim tecrübelerimizden, şimdi 10 yıllık bir tecrübe oluştu, yararlanmak için bütün yatırımcılar seve seve bize başvurabilirler. Biz onlara kendi tecrübemizi aktaralımm. Çünkü ne kadar fazla olursa o kadar iyi. Bir tane olmanın bir anlamı yok. Seve seve paylaşmak isteriz.

Yeşil Odak: Çok teşekkür ederiz görüşmeyi kabul ettiğiniz için.

Alaeddin Babaoğlu: Teşekkür ederiz bize bu imkanı verdiğiniz için.

 

OTELİN YEŞİL BİNA OLMASI DİĞER OTELLERE GÖRE NASIL BİR FARK YARATIYOR?

RÖPORTAJ: Türkiye’nin ilk LEED Gold sertifikalı yeşil oteli

Yeşil Odak: Otel müdürü Aysun Çelikok ile konuşuyoruz. Aysun Hanım size göre bu otelin normal otellerden ayırtedici özelliği nedir?

Aysun Çelikok: Günümüzün en önemli ve en gündemde olan konusu enerji, maliyetlerin giderek artan bir hal alması. Özellikle ülkemizde öyle. Kaynaklar kısıtlı, dolayısıyla birçok işletmenin sadece otellerin değil hatta evimizin bile, doğalgaz elektrik geçen 2018'den bu yana 9 kez zam geldiği konuşuluyor ki biz bunu fiilen yaşıyoruz işletmemizde de, sadece evimizde değil. Ciddi olarak faturalarımızda azalma görüyoruz en önemlisi cebiimizde daha fazla paramız kalıyor yeşil otel olduğumuz için.

 

Yeşil Odak: Bir de su tasarrufu yapıyorsunuz teknik arkadaşlarla konuştuk, sulamada yüzde 70'e varan tasarruf yapılıyormuş.

Aysun Çelikok: Su tasarrufu yapıyoruz, ekibin bilinçlenmesinin dışında teknik alanlarımızda yaptığımız ilave eklemeler var. Baktığınızda çok büyük maliyetler değil aslında. Belli bir bilinçten yola çıkarak harekete başladığınızda onu söyleyebilirim, ekibimizdeki her üye fikirleriyle katkıda bulunuyor ve suya attığınız taş genişleyerek cebimizde de daha fazla para kalmasına ve aynı zamanda kısıtlı enerjinin de doğru dürüst verimli kullanılmasına yol açıyor.

 

Yeşil Odak: Misafirler için fark ediyor mu, tercih sebebi mi yeşil bina olması?

Aysun Çelikok: Biz bu konuda umutluyuz ileriki dönemde daha çok fark edecek çünkü bu bilinen bir şey. Bir şeyleri kaybettikçe kıymeti daha çok anlaşılır.

 

Yeşil Odak: Zaten Türkiye'de de 2-3 yıldır gündemde

Aysun Çelikok: Türkiye'de biz çok şanslı bir çoğrafyadaydık. Suyumuz bol, hiç bitmezdi.

Yeşil Odak: Öyle zannediyorduk suyumuz bol

Aysun Çelikok: Öyle zannediyorduk. Şimdi azaldıkça şunu söyleyebilirim olumlu olarak, dikkat ve algılar değişmeye basının ve sizlerin, insanların yaşam içerisinde karşılaştıkları durumlarla bu çok daha fazla fark ediliyor. Ama şunu soruyorsanız yeşil otel diye sizi daha çok mu tercih ediyorlar komşu otelden, yok. Sonuçta şu anki durum verdiğiniz hizmetle alakalı olarak tercih ediliyorsunuz. Bu konuda da iyi bir durumdayız ama heyecanla bekliyoruz yeşil otel olduğumuz için de tercih edilmeyi.

 

Yeşil Odak: Yeni bir şeye başlamışsınız.

Aysun Çelikok: AR_GE’sinde de 2 sene çalıştığım çok önemsediğim bir projeyi başlatıyoruz otelimizde. Misafirlerimizin turizm hareketleri çoğaldıkça bilinç seviyeleri de artıyor ve daha doğru hizmet almak için onlar da sizleri zorluyorlar, bazı talepleri oluyor. Sizin uygulamaya baktığınızda gördükleriniz var. Odalara misafir gözüyle baktığınızda kontaminasyon, çapraz bulaşma önemli. Çünkü bir takım bezlerle temizlik yapıyorsunuz, bu odadan alıyorsunuz 3-5 odada kullanıyorsunuz.

 

Yeşil Odak: Aynı kirlilik devam ediyor

Aysun Çelikok: Evet, yıkıyorda olsanız devam ediyor. Biz yaptığımız ve başladığımız bu çalışma ile her odada paspası dahil, farklı renk kodları değil sadece, o odaya ait bezi kullanıyoruz ve diğer odada yeni bir set çıkıyor ortaya. Bu personelinizinde sağlığı güvenliği, misafirinize kontaminasyon riski neredeyse sıfır olan bir oda temizliği, bunun yanı sıra yöntemin özelliği nedeniyle su tüketiminde oda başına yapacağınız tasarruf 4-5 litreyi bulacak gecelemede. Esasında basit bir makina gibi gözüküyor. İçindeki kazanı falan özeldir Alman teknolojisidir, kullanığımız kimyasal çok özeldir, minimum kullanılıyor.  Arkadaşlarımız her odada kendi elleriyle temas ettirmeden temizliklerini yapacaklardır. Bu su tasarrufunun yanında kimyasal atıklarında minimalize edilmesini sağlayacaktır. Bu da ürünümüzü pazarda çeşitlendirmiş olacaktır. Bunun bir etki yaratacağını düşünüyorum.

 

Yeşil Odak: Tercih edilmesinde etken olabilir diyorsunuz

Aysun Çelikok: Bu olabilir çünkü bu gözle gördüğünüz bir şey. Eğer odadaysanız temizlik yaparken gelen elemanın elindeki bezi, sonra açıyor onu orada yıkıyor, deterjan koyuyor, köpürttüğü duvarı yıkamak için su kullanıyor filan, bütün bunları elimine ettiği gibi bir şey daha var. İnsan kaynağındaki israfa da engel çünkü zaman kazanıyorlar. Çok umutlu olduğum bir proje. Umuyorum ve arzum odur İstanbul'da hızla yayılsın ve Türkiye'nin her yerine yayılsın.

 

Yeşil Odak: Geri dönüşüm yapılıyor mu otelde?

Aysun Çelikok: Evet, onu da büyük bir keyifle söyleyebilir ki biz sıfır atık projesinden öncede şirket kültürümüz gereği zaten bu konuda çalışmalar yapıyorduk. Odalarımızdan başlıyoruz. Şimdilik iki kompartımanlı çöp kutularımızı sipariş ettik. Odalarda, mutfakta, teknikte çıkabilen tehlikeli atıklarda hepsinin yerleri ayrı.

 

OTELİN YILLIK ENERJİ TASARRUFU NE KADAR?

RÖPORTAJ: Türkiye’nin ilk LEED Gold sertifikalı yeşil oteli

Yeşil Odak:  Otelin teknik müdürü Ahmet Yaşar ile görüşüyoruz. Çatıda güneş panelleri var. Ahmet Bey güneş panelleri ne için, elektrik için mi, sıcak su için mi?

 

Ahmet Yaşar: Tamamen sıcak su ısıtma sistemi için kullandığımız panellerimiz. Bu paneller sayesinde, örneğin toplamda yıl bazında 170 bin m3 civarında bir doğal gaz tüketimimiz varsa, bu panellerle yüzde 30-40 tasarruf yapabiliyoruz. Hem doğaya karbon salınımını düşürmüş oluyoruz hem de tasarruf sağlıyoruz.

 

Yeşil Odak: Peki elektrik üretimi yapılıyor mu?

Ahmet Yaşar: Elektrik üretmiyoruz ama ilerleyen dönemlerde  bununla ilgili bir çalışmamız olabilir ama şu an gündemimizde yok, yönetimle konuşmamız gerekiyor.

 

ODALAR ARASINDAKİ BULAŞMAYI ÖNLÜYOR VE SU TASARRUFU YAPILIYOR

RÖPORTAJ: Türkiye’nin ilk LEED Gold sertifikalı yeşil oteli

Kat hizmetleri yöneticisi Seyhan Karagöz: Yeni bir sisteme geçtik. Her odada ayrı bez, ayrı mob kullanıyoruz. Bir odada kalan misafirlerimizle ilgili bir problem olduğunda diğer odalara taşımamak için.

Her oda için 4 bez, 1 mob var, personel eldiven kullanıyor ve odayı temizledikten sonra o bezler kirliye atılıyor. 18 oda yapıyorsa 18 ekipman var. Su kullanmıyoruz, odalarda kimyasal kullanmıyoruz. Sadece makinada kullanılan az miktarda su ve kimyasal var.

Su kullanımında ve kimyasal kullanımında tasarruf yapıyoruz. Her odaya özel bez ve kova kullanıyoruz.

 


Yorumunuzu bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum bırakabilir.

Paylaşın


avatar
Zehra Karahasan

Editor - yesilodak.com