Tarihimizin en yıkıcı depremlerinden olan 17 Ağustos Marmara Depreminin üzerinden 26 yıl geçti. Depreme hazırlıkta kayıp 26 yıl…
Deprem bir doğa olayıdır. Depremin afete dönüşmesi daha çok insanlar eliyle yaratılmaktadır! Bu nedenle depremlerde ortaya çıkan can ve mal kayıpları kadere bağlanamaz!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, 17 Ağustos Depreminin 26. Yılı nedeniyle yaptığı açıklamada ülkemizin hâlâ depremlere hazırlıksız olduğunun altını çizdi. Açıklamada öne çıkanları derledik.
6 Milyon Riskli Yapı
Türkiye’de yaklaşık 6 milyon yapının riskli olduğu resmî raporlarda belirtilmektedir. Buna rağmen hangi yapıların risk taşıdığı tespit edilmemiştir. Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı ile 2017’ye kadar tamamlanması gereken yapı envanteri çalışması yapılmadığı için, 6 Şubat 2023 depremlerinde 240 binden fazla bina göz göre göre yıkılmıştır.
Kentsel Dönüşümde İlerleme Yok
2012’de başlayan kentsel dönüşüm çalışmalarında bugüne kadar yalnızca 238 bin yapının dönüşümü tamamlanabilmiştir. Bu, riskli yapıların sadece %4’üne denk gelmektedir. Dönüşümler çoğunlukla rant değeri yüksek bölgelerde yoğunlaşırken, gerçekten riskli alanlarda yeterli adım atılmamıştır.
1999 sonrası getirilen Özel İletişim Vergisi ile 2025’e kadar 40,2 milyar dolar toplanmış, ancak bu kaynak etkin kullanılmamıştır.
6 Şubat Depremlerinin 30. Ayı
Resmî rakamlara göre 6 Şubat 2023 depremlerinde:
50 binden fazla can kaybı yaşanmış, 40 bin bina yıkılmış, 200 binden fazla bina ağır hasar almıştır.
Depremin üzerinden 30 ay geçmesine rağmen, vaat edilen 650 bin konutun yalnızca %32’si (250 bin 636 bağımsız bölüm) teslim edilmiştir. Eğitim, sağlık ve altyapı hizmetlerindeki eksiklikler ise sürmektedir.
Çözüm Bilim ve Kamusal Sorumlulukta
Depremler kaçınılmazdır; ancak afete dönüşmesi insan kaynaklıdır.
Ülkemizin hem bilimsel birikimi hem de kaynakları yeterlidir. Yapılması gereken:
Rantı önceleyen değil, insanı önceleyen kentleşme anlayışı,
Kamusal yapı denetimi,
Meslek odalarının bilgi ve deneyiminin sürece dahil edilmesidir.
Son Söz
“Toplumun yaşam hakkı siyasal ve ekonomik çıkar hesaplarına kurban edilemez. Daha fazla geç kalmadan, bir tek insanımızı daha yitirmeden harekete geçilmelidir.”
Editor - yesilodak.com