Doğal peyzaj üzerinde minimum etkiye sahip olan ilham verici ahşap ev, zeminden yüksekte bir vadinin en dik kısmına bir köprü gibi oturuyor ve göle bakıyor.
Doğal ve yerel malzemelerle tasarlanan Bridge House (Köprü Ev), Kanada’nın Ontario eyaletinde konumlanıyor.
LLAMA urban design tarafından tasarlanan ahşap ev, Toronto şehrinin kuzeyinde iki saatlik mesafede bulunuyor.
Bir vadi üzerinde, iki büyük akçaağacın arasına yerleştirilen zeminden yükseltilmiş ev arsada minimum bir etkiye sahiptir. Manzaraya karşı, 38 metrelik yatay bir çizgi çizerek, eğimin en dik kısmı boyunca oturuyor.
230 metrekare alana sahip evin iki ana cephesi vardır. Bir tanesi göle bakıyor ve vadiden 6 metre yükselerek manzaraya doğru açılan bir balkon gibi hareket ediyor ve kullanıcıyı ağaç yüksekliğine yerleştiriyor.
Köprü yapının diğer cephesi ormanla karşı karşıya ve yapının şeklini izleyen geniş bir açıklığı var, bu da vadinin doğal taslağını yansıtıyor.Ahşap ev, iç mekanları çatı terasına bağlayan dış merdivenleri de destekleyen, ters çevrilmiş V-şeklinde glulam (lamine ahşap) teknolojisi ile inşa edilmiştir. Bu da peyzajın evin içinden geçmesine izin vererek bir hafiflik hissi yaratıyor.
Sadece yerel ağaç kullanılarak yapılan ahşap sedir cephe kaplaması, çevredeki peyzaj ile kontrast oluşturuyor. Köprü evin iç mekanlarında ise akçaağaç paneller kullanılmıştır.
Kaynak: archdaily.com
Fotoğraflar: A-Frame studio/ Ben Rahn
Editor - yesilodak.com